Özdemir İnce

Mehdiyi beklerken darbe anayasası (1) [*]

20 Mayıs 2022 Cuma

Yedek subaylık (56. dönem) hizmetimi Bornova 57. Er Eğitim Topçu Tugayı’nda (1.4.1962-30.9.1963) yaptım. 56. dönem çok önemlidir, çünkü üsteğmenlerin tamamı 27 Mayıs 1960 ihtilaline katılmış Kara Harp Okulu öğrencileriydi. Aralarından Nahit Şenoğul orgeneral rütbesiyle Harp Akademileri komutanı (1997-1999) oldu. Orgeneral Doğu Aktulga ise döneminin en parlak generali idi. Genelkurmay başkanı olacaktı, engellendi. Bize asla “yedek” muamelesi yapmazlardı. 1960’ta mezun olduğum için beni de kendilerinden sayarlardı. Çok iyi asker arkadaşıydık. Hepimiz Cumhuriyetçi, devrimci subaylardık.

***

Bir gün tabur nöbetçi subayı idim. Akşam, bir konuda bilgi vermek için tugay nöbetçi subayının yanına gittim. Rütbesi yüzbaşı idi. Beni dinledikten sonra “Oturun teğmen” dedi. Oturdum. Nöbetlerde olur böyle şeyler. Yüzbaşı benim Allah’a inanıp inanmadığımı sordu. Cevap vermedim. Israr etmedi. Ama bir başka soru sordu: “Nöbetçi asker namaz vakti nöbet yerinden ayrılıp camiye gidebilir mi?” Bu soruya şaşırdım. “Nöbet namazdan önemlidir” dedim. Yüzbaşı aksini düşünüyordu. “Artık gidebilirsiniz teğmen!” dedi. Yüzbaşı beni sınamıyordu, inancı buydu. 1963 yılında TSK subaylarının arasında İslamcılar da vardı. Ama albaylığa kadar TSK’de kalmaları olanaksızdı. General olamazlardı.

***

Mehdi bekleyen emekli general Adnan Tanrıverdi ortaya çıkınca bunları düşündüm. TSK’nin “Kalite kontrol düzeni” ne zaman bozulmuştu? 1950-1960 Demokrat Parti döneminde bile kalite kontrol düzeni askerin elindeydi.

***

Bir anayasa ihtilalden sonra kurucu meclisler tarafından yenilenebilir. Başka durumlarda görev başındaki yasama meclisi kendini kurucu meclis sayıp demokratik usullerle anayasayı değiştirebilir ancak “Değiştirilemez” hükümleri değiştiremez. Tıpkı 1982 Anayasası’nın ilk dört maddesi gibi: 

IV. Değiştirilemeyecek hükümler

MADDE 4.– Anayasanın 1. maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

***

Ama bu emekli generalin hazırladığı anayasanın birinci maddesinde “Devleti adı; ‘ASRİKA (ASYA-AFRİKA) İslam Devletler Birliği’dir. ASRİKA İslam Devletler Birliği, Konfederal Cumhuriyettir” yazıyor.

Buna göre Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut anayasası ilga ediliyor ve devlet şekli tamamen değişiyor.

Böyle bir şey olağan koşullarda kesinlikle mümkün değil; ne milyonlarca megaton ağırlığında bir kanun hükmünde kararname ne de cumhurbaşkanlığı kararnamesi becerebilir böyle bir şeyi. Kala kala hükümet darbesi kalıyor. Peki kim yapacak bu hükümet darbesini? Kimin yapacağını bu anayasayı hazırlayanlar elbette biliyordur.

***

Bu anayasa (İslam Ülkeleri Konfederasyonu Anayasası) ASSAM tarafından 19-20 Aralık 2019 günlerinde düzenlenen “3. Uluslararası ASSAM İslam Birliği Kongresi”nde dünyaya ilan edildi. Açılış konuşmasını yapan Adnan Tanrıverdi, kongrenin THY, MKEK, ASELSAN, TAİ, HAVELSAN, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bahçelievler, Beyoğlu, Esenler, Sancaktepe ve Sultangazi belediyelerinin de aralarında bulunduğu kuruluşların desteği ile yapıldığını da söyledi.

***

Oh ne âlâ !.. Türkiye Cumhuriyeti’nin yürürlükteki anayasasını ortadan kaldırmayı tasarlayan bir anayasa taslağı Cumhurbaşkanlığı makamının çatısı altında yazılıyor. Bundan makamdaki ajanların ve bizzat Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın haberi yok. Kim inanır!.. Bu anayasa taslağı beş büyük kamu kuruluşu ve altı AKP belediyesi tarafından desteklenen şaibeli bir kuruluşun desteklediği kongrede dünyaya ilan ediliyor ama ne Cumhurbaşkanlığı makamının bir tepkisi ne MİT ve yargının bu konuda herhangi bir girişimi var. Derken Adnan Tanrıverdi başta Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı olmak üzere bütün görevlerinden kendi iradesiyle istifa ediyor. Kim inanır? “Anayasayı tağyir tebdil ve ilga etme”ye (yani değiştirmek, kaldırmak) karşı yasa mı yok ?

O da var! TCK madde 309:  (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.

* Cumhuriyet, 28 Ocak 2020



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları